11 Ocak 2010 Pazartesi

3 film birden..

merhabalar. uzun sayılabilecek bir aradan sonra yine burdayım. yaşasın. bu arada başlığı gördün heyecanlandın tabii, ama yok 'normal' filmler bunlar sakin ol.

hürriyet film kulübü diye bir şey var, muazzam bi şey o. bildiğiniz hürriyet gazetesi her hafta sonu orijinal dvdler veriyor. tabii beleşe diil ama cüzi bi miktara. filmler öyle ünlü yapımlar olmuyo belki ama gerçekten çok iyi olanlar var aralarında. adını hiç duymadığınız bi film mükemmel çıkabiliyo. mesela, içimdeki deniz, kalpazanlar ve tanrı kent... bunların yanında geçen yılın en iyi film oscarını almış olan milyoner'i de verdiler bikaç kere. şimdi bu filmlerden bahsetmek istiyorum, bak bahsedicem diyorum, bahsedeyim mi? bahsettim bahsedicem haa dikkat. sevgili okurlar bahsetme diyor içimden bir ses, siz ne diyorsunuz? aman yarabbi bahsetsem mi.. (modern sabahlar ekibi'ne sevgiler, saygılar..)

içimdeki deniz (orijinal adı 'mar adentro'): film gerçek bir hikaye üzerine kurulu. boynundan aşağısı felç olan ve ötanazi isteyen bir adamın hikayesini anlatıyor. başrolde javier bardem oynuyor. sanki hayatının bir kısmını felç geçirmiş de atlatmış kadar iyi oynuyor hem de. ayrıca film ispanya yapımı. biri çıkacak da "yo soy español" diyecekmiş gibi oldum ben, gerildim açıkçası.

kalpazanlar (orijinal adı 'die fälscher'): film 2. dünya savaşı zamanındaki almanya'da geçiyor. namı bütün ülkeye yayılmış bir kalpazan nazi'ler tarafından yakalanıyor ve avrupa ekonomisini çökertmek için sahte para basmaya zorlanıyor. "ve olaylar gelişiyor.."

tanrı kent (orijinal adı 'cidade de deus'): bu film de 1960'lar brezilyası'nda geçiyor, başkent rio'da. film şehirdeki suç oranının ve şiddetin ne kadar ciddi boyutlarda olduğunu çok başarılı şekilde anlatıyor. öyle ki, filmi sonuna kadar izleyemedim. bi ara bitiricem ama söz. filmi izlerken portekizce'nin çok tuhaf bir dil olduğunu, hiç de öyle ispanyolcaya falan benzemediğini fark ettim, hayallerim yıkıldı.

diyeceğim o ki sevgili okur, ne yap ne et bu filmleri bi yerden bul ve izle. pişman olmayacaksın! gelip bana teşekkürler edeceksin, "sen olmasan halimiz nice olurdu.." diyeceksin bana. tamam son kısmı abartmış olabilirim ama diğerleri olacak, eminim. eh artık, yavaştan kaçayım ben. görüşmez üzere sevgili okur. bi dahaki sefere filmleri izlemiş olarak gel. (sen de artık bitirsen diyorum.) hoşça kal!

not: gelen tepkilere bakarak, arada böyle film tavsiyesi falan verebilirim. ne dersiniz?

2 yorum: