13 Mayıs 2012 Pazar

cam gibi

selam. merhaba. iyi akşamlar. iyi günler.

yine bir şenlik geçti. yine güldük, eğlendik. ama yine her yılki tipler ortaya çıkmayı başardı falan. "abi şevval sam ne yaaaaa?" diye entellik yapan bohem mi istersin, "sarhoş değilim ben çakır oldum sadece yea.." diyen mi.

bilen biliyor, ki bu blogu takip ediyosanız siz de biliyosunuz ki, ben mor ve ötesi'ne hayranım. baya hayranım. bi sürü şarkılarını bilirim (hepsini değil), takip ederim, konserlerine giderim (yedi oldu ayıptır söylemesi) falan. bence ülkedeki en iyi grup. bak ama bence. tamam? sakin. ama mesela birisi çıkıp "abi adamlar resmen albüm reklamı yapmaya gelmişler, bi de siyasi mesaj konusunda hiç başarılı değiller bence.. hiç sevmiyorum. çok kötüler. öyle solculuk mu yapılır lan?" diyince aklımı yitiriyorum. evet, şenlikteki mor ve ötesi için söylendi bunlar, duydum. benim amacım kimsenin hakkını savunmak ya da takım tutarcasına taraf belirtmek değil, ama "unutmak kolay, karta 10 taksit" diye söz yazan, albümleri dünyadaki otoriteler tarafından beğenilen bir oluşuma klavye başından laf atılınca kendimi tutamıyorum. konserde bildiği iki şarkı cambaz'la (onu da "sen yoksun" derken yukarıya bakmak için) bir derdim var olan bir insan çıkıp da "la olm bu ne, ben hiçbir şarkıyı bilmiyorum, resmen albüm reklamı yapmaya gelmişler" dediğinde de çıldırıyorum. o şarkılar sen kim bilir, nerede, başka hangi gruplara, şahıslara sallarken çıkmış bir albümden inanır mısın? senin müzik dinleme kültürün televizyondaki klipleri izlemek olduğundan, şarkıları duymamış olman normal tabi.

bundan sonra ben de böyle yapıcam. oturucam evimde, kitabımı okuycam. ki sonra "Marx, bir yazısında şöyle der: ..." diye cümleye başlayayım ki kızlar mızlar. sonra oturucam bilgisayarımın başına, bakalım bugün itin götüne sokacak ne varmış dicem, vericem ayarı. çünkü muhalifsen farklısındır, antipopülersindir di mi? sonra dışarı çıkıp kulaktan dolma bilgilerle ona buna "gay olm onlar, dinlemem ben onları!" demeyi becerebilen homofobik arkadaşlarımla muhabbet edicem. ülkenin sorunları ve her işi bizden kötü yapan insanlar hakkında saatlerce konuştuktan sonra evime dönüp az önce bahsettiğim döngüye devam edicem. hiçbir şeyi, ama hiçbir şeyi beğenmicem. ne fikirlere saygım olacak, ne zevklere. facebook hesabımdan kusucam kinimi, nefretimi. bilmediğim şeyler hakkında da atıp tutunca iş tamam. dünyanın en zevkli hayatına hoş geldiniz.

ben bi şeye kızınca kendimi iyi ifade edemiyorum. ama ana temayı anladığınızı umuyorum. neyse. iyi yaşamalar.

gelecekler, yüzlerinde cam gibi bir büyük öfke.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder