ben bu blogu 10 günde bir yazı yazayım diye açmadım elbette; fakat bu dershane denen 'kavram' (kitlesel başarıda 1 numara) insanda yazı yazacak ilham ve satır aralarına sıkıştıracak espri bırakmadığından yazmaya cesaret edemedim. sayfa boş kalmasın diye giriştiğim bu yazı bi şeye benzemezse affınıza sığınacağım. diğer yazılara gelen olumlu eleştiriler bu gazı almamda büyük bir etken tabii ki. buraya zaman ayırıp okuyan, ardından da "güzel ve içten olmuş." gibi yorumlarda bulunan herkese teşekkür ediyorum. ayrıca neden bu kadar uzun cümleler kurduğumu ben de bilmiyorum.
bu dershane denen kavram öyle bir şey ki dostlar, yılda bir kez düzenlenen NBA All-Star adlı şahane eğlenceyi izlettirmez insana. hayko cepkin gibi muhteşem bir adam gelir de şehrine her ay, gidemezsin arkadaşlarını yanına alıp. "canım sıkılıyo ya, bi film açayım da izleyeyim." dersin, "senin dersin yok mu len?" diye dürter beynini. "bari müzik dinleyeyim?" dersin, "olmaz, fizikten ödev var." der. ama inat ettim, bu sene son. "bir daha da gelmem dershaneye!". hayatımın en güzel 2 yılını aldı benden vicdansız! utanmaz!
hayko cepkin (hayko cepkin'le paragraf başlamaz ama neyse.. iki nokta üst üste p) demişken, bilen bilir ben bundan 1-2 yıl öncesine kadar kendisini hiç hazetmezdim. sırf böğürüyor.. yok böğürüyor olmaz.. sırf yüzüklerin efendisindeki orc'lar gibi şarkı söylüyor diye sevmezdim üstelik. meğer nasıl yanılmışım. şarkı sözleri olsun, böğürmesi olsun, insanlığı olsun, her şeyiyle bir numaraymış. kaç kere de geldi ankara'ya, bir türlü gidemedim konserine. kendisinden özür diliyorum vallahi.
(başta da söylediğim gibi bu yazı gelişigüzel yazıldığı için üstteki paragraftan da anlaşıldığı gibi saçma sapan ilerlemektedir. nereye varacak bakalım.)
neyse sevgili dostlar, bugünlük benden bu kadar. (kafiyeye gell..) zamanınızı böyle saçma sapan yazılarla çaldığım için özür dilerim. kaliteyi artırmaya çalışacağım, söz. geçenlerde doğum gününü kutladığımız diren'ime mutlu bir 19. yaş diliyorum ayrıca. hatta bütün hayatı mutlu olsun, tam olsun. bir de bana brutal vokal'i sevdiren mikael akerfeldt'e ve hayko cepkin'e teşekkürlerimi sunarım. (ne kadar gereksiz bir insan oldum ben böyle.) son olarak: hoşça kalın, hepiniz bir numarasınız! ehehe.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder